Buda tükeniştir.
CHP kaçınılmaz olan bu değişim
sürecini yaşayarak, gelişebilecek ve iktidar olabilecek midir?
CHP’de son yaşanan olumlu süreç
bu konuda pek çok kesimi, çok haklı olarak umutlandırdı. Gerçek anlamda bir
sosyal demokrat bir iktidar, Türkiye’nin önünü açacak ve gerici kuşatmanın
kırılmasına olanak sağlayacaktır. Yaşanan süreç tüm demokrasi güçleri için
ciddi kaygılar taşıyan bir süreç. Gericilik- faşizm artık tehdit olmaktan
çıkmış, iktidar olmuştur. Bu noktadan bakıldığın da demokratik bir iktidarın
önemi çok daha yakıcı bir şekilde kendini dayatmaktadır. Böylesi bir demokratik
iktidar CHP’siz mümkün görünmemektedir. CHP’nin ise böyle bir iktidarı yakalayabilmek
için kendi dışındaki demokrasi güçlerine ve gerçekten demokratik politikalara
ihtiyacı vardır.
CHP yeni bir süreç yaşıyor. Bu
gün CHP’de, yıllardır kendi önünü tıkayan, statükocu, yanlış politik anlayıştan
kurtulmaya çalıştığı izlenimi veren yeni bir yönetim ve anlayışın var olduğu
gözlenmektedir. Bu anlayışı cesaretlendirerek, statükodan kopuşuna destek
vermek gereklidir. Bu durum çok iyi değerlendirilmeli ve bu gerçeklikten
hareketle pratik tavır geliştirilmelidir.
*Seçim barajının indirilmesi,
*Dokunulmazlıkların kaldırılması,
*Zorunlu din derslerinin
kaldırılması
*Şiddetin durması noktasında
ayırımsız genel af,
*İşsizlik maaşı ve aile sigortası
paralelinde sosyal politikalar,
*Yoksulluğun yenilmesi noktasında
siyasal bir kararlılık,
*Toplumsal barış projesi,
*Anadilde öğretim,
*Yolsuzluğa ve talana karşı
refleks
*Yeni ve gerçekten demokratik bir
anayasa,
*Ve en önemlisi parti içi
demokrasi açılımı,
*YÖK’ün kaldırılması,
*AB üyeliği,
*Darbe karşıtlığı,
*Özel yetkili mahkemelerin
kaldırılması gibi pek çok ciddi siyasal değişimlere yönelmiştir.
Genel hatlarıyla maddeleştirmeye
çalıştığımız bu değişim noktaları Türkiye’nin içinde bulunduğu bu gerici
kuşatma sürecinde çok önemlidir. CHP’nin statükodan kopuşunun ifadesi olacak
olan bu gelişmeleri izlemek ve süreç içerisinde CHP’ye bir şans vermek
gereklidir. Hal böyle iken Sol yapılar neden CHP’nin yakınında görünme
kaygısıyla, farklı tavırlara girme gerekliliği duyuyorlar. CHP bu tolerans hak
etmiyor mu?
Bu konuda açık yürekli olmak ve
hiçbir komplekse girmeden tartışmak gerek. Gericiliğin ve faşizmin bir tehdit
olmaktan çıkıp iktidar olduğu bir süreçte, birlikte yol alacağımız, gerçekten
demokratik ilkelerle hareket edeceğine güvendiğimiz anlayışlarla ve yapılarla
birlikte yürümenin yollarını aramalıyız.
Ben Kemalizm karşıtı değilim.
Ancak Kemalizm’in bu günün gerçekliğine yanıt veremediğini düşünerek,
eleştirenlerdenim. Her şey değişirken, değişmez iddiasında ki ilkelerin yüz
yıla yakın bir süredir doğru olması veya doğru kabul edilmesi düşünülemez.
Yaşama denk düşen her ideoloji canlı, devingen ve değişebilir olmalıdır. Aksi
halde gelişmesi ve bütün bir toplumu kucaklaması mümkün değildir.
CHP’nin bu yeni sürecinde bir
şansı hak ettiğini düşünüyorum… Yola çıktığı ve önemli bir kısmını paylaştığım
iddialarını gerçekleştirme çabalarına destek verilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu konuda cesarete ihtiyacı var. Yüreklendirilmeye. Reformist sol bir açılımda
destek görmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum… Hiçbir sol, etnik ya da mezhepsel
komplekse girmeden bu şansın CHP’ye verilmesinin, aynı zamanda kendimize de
verilmiş olduğunu görmek gerektiğini söylüyorum…
Barışçıl demokrasi mücadelesi
denilen şey, böylesi bir birlikteliği, işbirliğini, tavır ortaklığını gerektirmektedir.
Gerici güçlerle, ilerici güçler arasında ki bir ciddi hesaplaşmada, irticacın
iktidar olduğu, sivil diktatörlüğün adım adım oluşturulmaya çalışıldığı bir
tarihsel süreçte, birlikte adım atabileceğimiz tüm güçlerle ortak tavır
geliştirmeliyiz.
Hiçbir komplekse, hiçbir sol
söylemin gölgesinde kalmadan, her şeyi konuşarak, demokrasi mücadelesine ivme
kazandırmaya çalışmalıyız.
CHP statükocu güçlerle, demokrasi
güçleri arasında ki çatışmada bir yol ayrımıdır. CHP ya siyasal iktidara
yürüyecektir, ya da siyasal intihara. Saflar netleşmeli ve soluksuz bir
mücadeleye girilmelidir. Özgür ve demokratik bir ülke kaygısı taşıyan tüm
güçler bu noktada önceliklerini yeni baştan belirleyip, ilk adımda birlikte
hareket edebilmenin koşullarını yaratmalıdırlar.
Aklın solu birdir.
Birlikteliktir. Birliktelik gelecektir…
VAZGEÇEMEYİZ…