Yayladağı sınır kapısı derhal açılmalıdır!
Yaklaşık 3 aydır kapalı bulunan Yayladağı
sınır kapısının, bölgede yapılan
katliamları perdelemek için kapatıldığı ve bölge halkının Suriye halkı ile
ilişkilerinin kesilerek, sürece müdahil olmalarının engellenmeye çalışıldığı belirtiliyor.
Suriye devleti ile olan tek
uluslararası hukuka uygun geçişlerin yapıldığı Yayladağı sınır kapısı, Reyhanlı
katliamından sonra zanlıların kaçmasını önlemek gerekçesiyle geçici olarak
kapatılmıştı.
Hatay halkının yasal geçiş için
kullandıkları ve uluslararası yasalara uygun tek sınır kapısı olarak kullanılan
Yayladağı sınır kapısının, Reyhanlı saldırısından sonra geçici olarak
kapatılmasının ardından tam 2 ay geçti. Ancak Yayladağı sınır kapısı kapatılış
gerekçeleri ortadan kalmasına rağmen bir türlü açılmadı.
Antakya da yaşayan Alevi halkın
kullandığı tek kapının kapatılmasının amacının açıklananın aksine, bölge halkı
ile rejim yanlısı Suriye halkı arasındaki ilişkiyi ve bağlantıyı kesmek olduğu
belirtiliyor. Cilvegözü, Akçakale ve
Ceylanpınar sınır kapıları cihatçı güçlerin ve Özgür Suriye Ordusu olarak
adlandırılan terörist grupların denetimde. Silahlı saldırgan güçlerin
kontrolünde olan bu kapılardan normal vatandaşların güvenlik içerisinde
Suriye’ye geçmesi mümkün değilken, AKP hükümetinin güvenli ve yasal olan tek
sınır kapısını kapatması tepkilere neden oluyor.
Lazkiye de meydana gelen katliamlardan
hemen önce kapatılan ve sonrası süreçte binlerce Küresel Cihatçı saldırganın
aynı bölgeden Suriye’ye geçerek Alevi halkı katletmeye girişmesi, Yayladağı
sınır kapısının kapatılmasına ilişkin AKP iktidarın öne sürdüğü gerekçelerin
uydurma olduğunu gösterdiği öne sürülüyor. Lazkiye de saldırıya uğrayan
köylerin bir kısmının Yayladağı- Lazkiye karayolu civarında ki köyler olması
sınır kapısının bu saldırılara uygun ortam yaratılması için kapatıldığı
iddialarını güçlendirmektedir.
Konuya ilişkin açıklamalarda
bulunan Gümrük Bakanı Hayati yazıcı; Reyhanlı’da meydana gelen patlamadan
sonraki gün Yayladağı Gümrük Kapısı’nı faillerin kaçmasını önlemek amacıyla
geçici olarak kapattıklarını,” söylemişti.
Bakan yazıcı Suriye devleti ile
Türkiye arasında ki tek hukuki ve yasal kapının
kapatılması konusunda ki açıklamaların da Yayladağı sınır kapısında güvenlik sorunu
olduğunu iddia ederek, Suriye’ye geçişlerin diğer kapılardan sağlanabileceğini
belirtmişti.
Bakan Yazıcıoğlu’nun diğer
kapılar diye belirttiği ve güvenli olduğunu vurguladığı kapıların tamamı rejim
karşıtı cihatçı güçlerin ve terör guruplarının kontrolü altında bulunan
kapılar. Cilvegözü, Akçakale ve Ceylanpınar kapılarının iddia edildiği gibi
güvenli olmadığı, sürekli saldırılara
maruz kaldığı, buradan geçen Hristiyan vatandaşlarımızın katledildiği bilinerek
bu açıklamanın yapılması ve Yayladağı sınır kapısın kapalı tutulması, AKP
hükümetinin kirli Suriye politikasının bir sonucudur.
Geçici olarak kapatıldığı
açıklanan Yayladağı sınır kapısın da hiçbir iyileştirme çalışması yapılmaz
iken, bölgede yaşayan en güvenli kapının
burası olduğunu, Suriye de çatışmaların başladığı 3 yıldan bu yana hiçbir
olayın ya da saldırının gerçekleşmediğini belirterek;
“amaç güvenlik değil, bizim akrabalarımızı
ziyaret etmemizi ve cihatçı güçlere karşı direnen Suriye güçlerine destek
vermemizi engellemektir. Selefi katilleri sınır kapılarımızı sonuna kadar
açarken, bizim kullanabildiğimiz tek kapıyı kapattılar. Geçici dediler ama
açmadılar. Terörist olsaydık tüm kapılar bize de açılırdı,” diye tepki
gösterdiler.
Bilindiği gibi Uluslararası hukuk
gereği, Suriye’den gelen her Suriye
vatandaşının pasaportunda Suriye Devletinin çıkış olması, Türkiye’nin de bu
izni görerek çıkış izni vermesi gerekmektedir.
Bu işlemin yapılabildiği tek sınır kapısı Yayladağı kapısı idi. Diğer
“güvenli” olarak gösterilen kapılarda ise,
Suriye’den gelen hiç kimsenin pasaportunda “çıkış” izni olmadığı gibi,
Türkiye’ye girmelerine izin verilmesi de uluslararası hukuk gereği yasal
değildir.