9 Ağustos 2013 Cuma


 
GECE NOTLARI
 
 
Diyelim ki,
...
Demeyelim..
Dersek kızıyorlar,
Küsüyorlar,
Sonra dönüp laf ediyorlar...
Oysa diyebilseydim...
Yüreğimde kalmasaydı sözlerim...
De,
Deme bir daha bana..
Demeyeceğim...
(30 ocak)
Ağır günler yaşıyoruz...
Çok zamandır gün yüzü görmüyor yüreğimiz...
Kötü bir rüyayı yıllar sonra tekrar görüyor gibiyiz...
Tesettüre bürünmüş gece,
Umudu katlediyor!
(23 ocak)
Bir gülümseyebilsem,
gece dağılır,
gün yüreğime doğardı.
Sen olurdun,
Ben olurdum.
Bir de ...
(20 ocak)
Düşünsem, yanar mıyım,
Düşsem yıkılır mıyım,
Baksam, görür müyüm..
Unutsam, ölür müyüm...
Arasam bulur muyum..
Yaşasam...
(
5 ocak)
Ben her gece sürgün veririm..
Umudu yeşertip, sevgi büyütürüm...
Yıkıldığım  düşte, yeniden dirilirim..
(3 ocak)
Sırtlanmışız yaşamı bir noktasından...
Bazen umut yeşeriyor, bazen hüzün baskın çıkıyor...
Kırılıyoruz, üzülüyoruz, hırslanıyoruz...
Bir çocuk gibi ağlamamak için kimi zaman, yüzümüzü gökyüzüne dönüyoruz.
Kaybolmak için, karanlık bulutların arasında...
(19 şubat 2013)
Ne demeli çok bilmiyorum ama,
Güzel olana bir yerinden sımsıkı yapışıp, bırakmamalı...
Ötesi yaşama taşımanın bir yolu mutlaka bulunmalı..
Yaşamalı…
(2 mart 2013)
Gecenin niyeti bozuldu gibi; Gözlerini gündüze dikip, gülümsüyor! (4 mart 2013)
Ben her gece sürgün veririm.
Umudu yeşertip, sevgi büyütürüm...
Yıkıldığım düşte,
Yeniden dirilirim..
(5 mart 2013)
Denedim,
Olmuyor.
Yoktan sayılmıyor...
Beynim dirense,
Yüreğim titriyor.
Gece yırtılıyor ve ben kayboluyorum...
Sensizlikte, sen oluyorum...
(5 mart 2013)
Bir gülümseyebilsem,
Gece dağılır,
Gün yüreğime doğardı.
Sen olurdun,
Ben olurdum.
Birde…
(5 mart 2013)
Gece yarıları uykumdan uyanıyorsam...
Beynim de evirip çeviriyorsam yaşanmışlıkları ve yaşanacakları,
Düşünüyorsam güzel olan her şeyi,
Yeni gelen güne umut yıkmışsam,
(5 mart 2013)
Kimi zaman kırılıyorum,
Zamana sırt dönmüş ince bir dal gibi,
Savruluyor yüreğim.
Hazırlıksız yakalanmış gibi askeri darbelere.
Ben yıkılıyorum,
İnsandan öteye.
Gülümsemek isterken güzel olan bir gecede,
Yeni doğan gün kızılı yaşama,
Kendimde kalıyorum.
Parçalayıp atıyorum yüreğimi,
Kentin sevgisiz sokaklarına...
(5 mart 2013)
Biz yenilmişiz,
Yüreğimizle, bilincimizle, kaybetmişiz…
Yaşamda yenilmişiz,
Sevgide yenilmişiz,
İnsanda yenilmişiz,
Yürekte hepten yeniğiz...
Bir bütün olarak yenilmişiz.
Yenilip yıkılmışız.
Çivilenmişiz, orta yerine yaşamın.
Kımıltısız soluklanıp,
Zamanı oynuyoruz..
Kendimizi BİZSİZ yaşıyoruz,
Sen gibi,
Ben gibi..
Öte yerdeyiz...

(10 mart 2013)

Geceyi içime çeksem diyorum,
Sigara dumanını çeker gibi, derinden..
Sonra gündüze savursam,
Kendimi de katsam bir ucundan.,
Ve karanlıktan kurtulsam..
Olmadı, gündüzden vazgeçip,
Karanlıkla bir olsam..
Çaredir.
Belki de.
(24 mart 2013)
 
Bir devrim yapsak, birlikte..
Önce kendimizi yıksak,
Sonra tüm düzeni...
Ardından yeni bir yaşam için, bir devrim daha yapsak,
Değiştirsek tüm kuralları,
Bize, bizim dışımızdan dayatılan her şeyi...
Sevgide devrim yapsak,
Sonra aşkta,
Aşksız yaşayana, soluklanmayı yasaklasak....
Bir devrim yapsak,
Devrilmesi gereken ne varsa, tek tek devirsek.
Bizi yönetenleri devirmekle kalmayıp,
Bir daha devrilemeyecek hale getirsek...
Güneşe yasak koysak,
Geceler olmayacak artık desek...
Bir devrim yapsak,
Tüm yaşamı baştan sona devirsek
Ve
Hep gülümsesek,
Özgürce...

(27 mart 2013)

 
Benden ne kaldıysa geriye,
Senin olsun.
Mesela umutlarım,
Özlemlerim,
Sonra yıpranmış yüreğim,
Tükettiklerin dışında ne kalmışsa geriye,
Sende kalsın.
Bir ben kalayım bana,
Bir de yaşanmışlıklarım...
Gülümsem de yeter tek başına,
Kalırsa eğer bana.
Gökyüzü ve rüzgar gibi,
Taşır götürür beni,
Bensizliklere...
(11 nisan 2013)
 
Sicim gibi bir yağmur yağıyor, dışarıda.
Deniz çıldırmış, çırpınıp duruyor,
Gökyüzü öfkeyle bağırıyor,
Toprak boyun eğmiş, çaresizce.
Havada isyan var,
Bende isyan özlemi..
(15 nisan 2013)
 
Zamana rest çektim,
Geceye postamı koydum.
Yüreğime uyarı çekip,
Özlemlerime dur dedim.
Bu ne disiplinsizlik,
Bu ne serserilik,
Bu ne başı bozukluk,
İşbirliği yapıp tüketiyorsunuz beni.
Yok öğle yağma,
Adam gibi duracaksınız
Beni bana bırakacaksınız...
Gece de gündüzü,
Zamanda direnci,
Özlemde güzeli,
Yürekte sevdayı yaşayacağım...
(29 nisan 2013)
 
Sen ki umuda baharsın,
Benimsin,
Bensin...
Mevsime direnç,
Yürekte sevda,
Öfkede çığlıksın...
Bensin..
Gece de hasret,
Yaşam da düş,
Sokak da isyansın.
Sensin
Bensin...
Benimlesin...... Sensin
Bensin...
Benimlesin...
 
(29 nisan 2013)
 
Önce umutlarım intihar etti,
Ardından özlemlerim.
Bir kıpırtı kaldı geriye, senden yana,
Bir de direngen yüreğim.
Sensiz de sürüyormuş yaşam,
Anladım,
Sevgisiz de atıyormuş yürek,
Yaşadım,
Gün eskide kalmıyormuş,
Uçurumlar öldürmüyormuş adamı.
Geceye tutsaksan eğer,
Gün sızıyormuş karanlığa,
Alaca sabahında kentin.
Her şeye rağmen,
YAŞIYORUM be kardeşim...
 
(3 mayıs 2013)
 
Fırtınalı bir denizde yol almak gibiydi,
Sana yazmak.
Öfkeleri ve özlemleri aynı sandalda taşımaktı.
Ya batacaktık,
Ya da yenik düşüp zamana,
Yürek dönecektik sevdaya.
Olmadı,
Sırt dönüp tüm dünyaya,
Gülümseyecektik,
Düşünü yitiren çocuk gibi.
YAŞAYACAKTIK...
(4 mayıs 2013)
 
Güzel bir güne hasret gecede,
Karamsarlık çökmüşken yıldızlara,
Atıverdim kendimi sokaklara...
Çürümüş yüreklerin,
Kimliksiz suretlerin arasından süzülüp,
Çığlıklarla boğulmuş karanlıkta adımladım...
Binlerce göz arasında,
Gülümseyenini aradım,
Bırakmak için yüreğimi...
De ki yaşadın...
1
 
(7  mayıs 2013)
 
Umudu sokaklara yatırdık,
Sokakları yüreğimize taşıdık.
Onlarca yıldır bilenen öfkemizi
Yerinden söküp,
Ortalığa bıraktık.
Biz umudu kuytu sokaklarda yeşerttik,
Su damlacığını, deniz diye sakladık.
 
(6 haziran 2013)
Ölüm ki yanı başımızda,
Yaşam atbaşı, ölüme,
Sevda yüzyıl kadar.
Bir ben varım,
Birde bizim, var olma ihtimali,
Göğüs dönülen kavgada.
Seni özlemek değil mesele,
Sende kalmak...
 
(19 haziran 2013)
 
Gökyüzü sokaklara düşünce,
Sokaklar cehenneme döner diyor,
Çok bilenler.
Ben diyorum ki,
Düşerse eğer gökyüzü sokaklara,
Sokaklar özgürleşir, gökyüzü kadar...
Ben özgürlük için direniyorum,
Onlar cehennemi kutsuyorlar.
Yaşıyoruz.
Biliyorum ki bir gün,
Gökyüzü özgürlük getirecek,
Sokaklara,
Beyinlere...
(1 temmuz 2013)
 
De ki ölmüş yüreğim,
Yıkılmış umutlarım,
De ki düşmüş yoldaşlarım.
Yaşama dönüp bir habbe,
Gülümsersem eğer ben,
Beynime kazımadan seni,
Öfkem yapmadan seni,
Kucaklamadan,
Dik dolaşırsam sokaklarda,
Yazıklar olsun bana,
Sana,
Kendine adam diyen herkese.
Gün şafakta bitecek,
Yaşam ölümsüz sürecek...
Güneş, ilk kez,
Umutlara doğacak...
Ve biz,
Biz olacağız....
Yeni doğan güne,
Göğüs dönerek..
 
(20 temmuz 2013)
 
 
 Gökyüzü öDeki umudu harmanlayıp,
Yola serdik.
Yola değil sana serdik.
Belledik ki
Umut sen
Sen ben olursun.
Yıkıldık
Yüz dönerken yarına...
(20 temmuz 2013)
 
Diyorlar ki;
Ölüme koşuyorlar bunlar,
Deli olmalılar.
Biz diyoruz ki;
Biz ölüme değil,
Devrime koşuyoruz.
Koşarken kimi zaman düşüyoruz.
Yitik canlar taşıyoruz yüreğimizde.
Kendi canimiz gibi...
Yüreklerimiz daha bir büyüktür bizim...
Canlarımızı, umutlarımızı ve düşlerimizi,
Bütün bir yaşamı sığdırıyoruz.
Öfke dolu yüreklerimize.
Biz bundandır,
Ölmüyoruz... 
 
(29 temmuz 2013)
 
Bizler yaşamla ölüm arasında
Soluklanırken kendimizce
Kentin herhangi bir sokağında
Hoyratın biri
Bir gülü  koparıp dalından
Parçalayıp atıyor.
Üstelik tek bir nefes koklamadan..
Kent bana küsüyor,
Ben kendime.
Yağmur kudurmuş gibi..
Parçalamak istiyor,
Gülün katilini...
 
(1 ağustos 2013)
 
Aklım yenilmiş gibi,
Bilincim bulanık.
Anlamakta zorlanıyorum,
İnsan ilişkin pek çok şeyi.
Yetmiyor sanırım,
Okuduğum onlarca kitap,
Yaşadığım onlarca yıl,
Ve yazdıklarım...
Nedendir bilmiyorum ama,
Tam ben yanıtları buldum derken,
Onlar yine soruları değiştiriyorlar.
Yaşamda beni,
Yenik bırakıyorlar,
Düşmanda zayıf,
Umutta eksik.
Aklımı ve bilincimi,
Yüreğime bırakıp
Gizliden gülümsesem, diyorum...
 
(4 ağustos 2013)
 
Ve bir gün,
Mutlaka bir gün,
Yaşamın orta yerine,
Volkan olup İNECEĞİZ.
Biz gibi GELECEĞİZ.
Yaşamı bizleştirip,
Sokaklara, yürek dökeceğiz.
 
(5 ağustos 2013)
 
Delilik yakışıyor sana,
Kırmızı bir elbise gibi.
Bir omuz atıp yaşama,
Günyüzü görmemiş küfürler savurarak
Yürüdüğünde dünyanın üzerine,
Dönen gözlerinin aralığında kaybolur her şey.
Sen, sen olursun
Zaman bakire.
 
(5 ağustos 2013)
 
Adam gibi yaşayacaksın..
Kızıl çam ormanında çınar gibi.
Yıkılınca,
Kırmızıya yıkılacaksın.
Kızınca delireceksin.
Sevince çıldıracaksın,
Yola çıkmışsan eğer asla durmayacaksın.
Ölümde bile, dostunu satmayacaksın.
Koşarken yavaşlamayacaksın..
Düşmanla göz göze geldiğinde,
Bakışlarınla beyninde iz bırakacaksın.
Kısacası dostum yaşayacaksan eğer,
Adam gibi yaşayacaksın..
Kızıl çam ormanında çınar gibi..
Aykırı ve dik.
 
(6 ağustos 2013)
Elini uzatıp gökyüzüne,
Bir bulut sökmelisin yerinden.
Direngen göğsüne bayrak gibi asıp,
Yeniden inmelisin sokaklara.
(7 ağustos 2013)