13 Haziran 2014 Cuma

Irak Türkmenleri Şii oldukları için katlediliyorlar.






Yaklaşık iki sene önce  IŞID'ın saldırısına uğrayan Türkmen cephesi lideri ile görüşüştüm. Bana o gün anlattıkları bugün çok anlamlı olarak karşımıza çıkıyor. Tekrar okunması gerektiğini düşündüğüm için tekrar yayınlıyorum.
İbretle okunmalı.

Irak’ın unutulmuş Şii Türkmenleri

Irak’ta yaşayan ve sayıları 3 milyon civarında olan Türkmenler Türkiye’nin Irak politikasından rahatsızlar.

ÖMER ÖDEMİŞ

BAGDAT/ Irak’ta yaşanan karmaşanın orta yerinde unuttuğumuz Türkmenler asimilasyon politikalarının adeta hedefi durumundalar. Nüfusları yaklaşık olarak 3 milyon olan Irak Türkmenleri ağırlıklı kısmını Şiiler oluşturuyor. Irak’ı planlayanlar, temel yapı olarak, Sünni Arapları, Şii Arapları ve Kürtleri esas alıyorlar.  Bu üçlü çatışmanın arasında erimemek için direnen Türkmenler, kendi örgütlü yapıları ile ayak diretiyorlar. Ağırlık olarak Kerkük, Diala ve Telafer de toplu olarak yaşayan Türkmenler, diğer Irak kentlerinde dağınık olarak bulunuyorlar.

Türkmen Cephesi adı ile örgütlenen Türkmenler 7 milletvekili ile mecliste temsil ediliyorlar.   Türkmen Cephesi Başkanı Arshad Al Salihi ve Milletvekili Hasan Özmen ile Bağdat’ta ki ofislerinde de görüştük.  Türkmen Cephesi binasının kapısında Silahlı Türkmen gençleri nöbet tutuyor. Güvenlik her adımda en önemli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Türk Dışişlerinin ilgisizliğinden yakınan Salihi Irak’ta asimilasyona karşı yaşamsal bir mücadele verdiklerini anlatıyor.

“Basınımız var, Televizyonumuz var, Partimiz var, Mecliste 7 Milletvekilimiz ve 2 Bakanımız var. Okullarımız var, çocuklarımız kendi dillerinde aldıkları eğitimde liseye ulaştılar. Türkmen eğitim müdürlüğü kuruldu.  Tüm bunlar var ancak Irak’ta bizim statümüz yok. Biz Federal miyiz, otonom uyuz, bilmiyoruz.  Bizim topraklarımız iki millet arasında sıkışıp kalmış durumda. Bir taraf da Sünni Araplar, diğer tarafımız da ise Kürtler var. Bu bizim için ciddi bir tehdittir. Bizi saldırılarla topraklarımızdan atmak istiyorlar. Direnerek ayakta kalmaya çalışıyoruz. Katlediliyoruz, saldırılara uğruyoruz ama yine de direniyoruz.  Irak’ta etnik bir temizlik yapılıyor. Bu temizliğe Türkmenlerden başlanıyor. Sessiz bir asimilasyon yaşanıyor. Türkiye bu konuda hiçbir katkı sunmuyor. Devletler insan tercih etmezler. Var olan insanla çalışırlar. Türkiye bu konuda yanılgı içerisinde görüyorum. “

Yüz yıldır asimilasyon politikaları yaşadıklarını ifade eden Salihi;  ciddi saldırılara maruz kaldıkları, suikastlara ve bombalı saldırılara maruz kaldıklarını söylüyor. Türkiye’nin hemen her kesiminin ilgisizliğinden yakınıyor.  Başbakanın Irak ziyaretinde, hemen her kesimler uzun uzun görüşürken, Türkmen Cephesi yöneticileriyle yalnızca 15 dakika yemekte görüşmesine içerlediğini ifade ediyor. İçi yanmış gibi.

“ Başbakan ve Dışişleri Bakanı Irak’a geldiğin de Kürtlerle ve diğer kimi kesimlerle özel görüşmeler yaptı.  Tek biz özel görüşemedik. Sorunlarımı, durumumuzu anlatamadık. Paylaşamadık.  Bu siyaset böyle sürdürülürse, topraklarımızı bir taraftan Sünni Araplar alacak, diğer taraftan Kürtler alacak. Biz topraksız kalacağız ve yok olacağız, Irak Türkmenlerinden artık bahsedilemez olacak. Kerkük de Türkmenler şiddet ile göçe zorlanıyor.  Merkezi hükümetle ve Kürtlerle bu konuda anlaşmazlıklarımız var.   Türkiye’nin bize destek vermesi gerekir. Biz demokrasi mücadelesi veriyoruz. Kültürel ve kimlik haklarımızı istiyoruz. Bağımsızlık ya da özerklik gibi bir talebimiz de yok. Eşit vatandaşlık hakkı istiyoruz. Yüz yıllardır yaşadığımız topraklarımızda kendi kimliğimizle özgür ve eşit vatandaş olarak yaşamak istiyoruz,”diyor.

 

Salihi Türkiye’den hiç kimsenin Irak Türkmenleriyle ilişki kurmadığını, basının bile kendilerini yok saydığını, iktidar dışında diğer partilerle, özellikle muhalefet partileriyle görüşüp, sorunlarını ve durumlarını anlatmak istediğini belirtiyor. Kendilerinin Türkiye’ye karşı gösterdikleri yakınlığın karşılığını göremediklerini, yalnız bırakıldıklarını, Türk halkına ulaşamadıklarını serzeniş içinde anlatıyor.

Türkmen Cephesi Milletvekili Hasan Özmen ise Irak da demokratik yaşama geçildiği 7 yıllık süreç içerisinde neler yaptıklarını anlatarak başlıyor konuşmasına. Irak Anayasasının azınlık halkları konusunda dünyanın çok ilerisinde olduğu, bu haklardan yararlanmak için mücadele verdiklerini ve başarılar elde ettikleri söylüyor.

“Türkmen kültür bölgelerinin imarı için 250 milyon dolar bütçeden pay ayrıldı. Bu bizim kültürel değerlerimizi korumak açısından çok önemliydi. Azınlık Türkmen hakları konusunda yasa hazırladık. Anayasal tüm haklarımızı almaya, kullanmaya çalışıyoruz. Ama bunlara razı olmayanlarda var. Laiklik bizim için çok önemli. Orta Doğu da kökten dinci bir dalga yayılıyor. Baharmış, ne baharı? Laiklik ortadan kaldırılıyor. Dine dayalı despotizm halka mutluluk getirebilir mi?  Sanki birileri yüz yılda bir bölgeyi yenide dizayn ediyor, bunu da kan ve gözyaşı ile yapıyor. Sanki Orta Doğulu halklarını çok acil özgürlük lazımmış gibi, saldırarak, kendi istedikleri tarzda yeniden düzenlemeye çalışıyorlar. Hangi rejim insan yaşamından daha önemlidir?

Nereye gidiyor bu süreç? Herkesi kâfir ilan eden bir İslam gelişti. Bunlar Irak’ı da ellerine almaya çalışıyorlar. Diyelim bu rejimi değiştirdik, yerine neyi ikame edeceğiz?

Biz demokratik kültürü olan bir ülke değiliz. Yıllarca Saddam faşizmini yaşamışız, sonra ABD ve son 7 yıldır demokrasi deniyoruz. İnsanların zihniyetini bir anda değiştiremeyiz. Bu zaman bağlı bir süreç olacaktır.
Biz merkezi hükümetin bir kısım yetkilerini yerel yönetimlere devretmesini istiyoruz. İçişleri Bakanlığı dahil olmak üzere pek çok bakanlığın kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz,”

Diala kenti milletvekili olan Hasan Özmen Türkiye’nin bölgeyi iyi tanımadığını söylüyor; “Tanımadığı gibi bizden de bölge hakkında bilgi almıyor. Burada çok taraflı bir toplum var. Her topluma bütünün parçası olarak yaklaşmak gerekir. Türkiye taraflı davranıyor. Bizde Türkiye hükümetinin, Türkmenlere karşı Kürtleri destekliyor hissi oluştu. Irak’ta bir hükümet vardır ve sistem işliyor. Pratik sıkıntılar olsa bile bir mekanizma çalışıyor. Bunu öncelikle korumak, bütünü ayrıştırıcı tavırlardan uzak durmak gerek,”diyor.

AKP hükümetinin dış politika da ki sıkıntıları Irak’ta da ciddi olarak yansımış görünüyor. Özellikle Kuzey Kürt Bölgesi ile geliştirdiği ilişki ve yaptığı anlaşmalara Türkmenler ciddi tepki gösteriyorlar.  Türkiye’nin Merkezi devlet ilişkisi dışında, hukuksal olmayan bölgesel anlaşmalar ve ilişkiler geliştirmesi önümüzde ki süreçte yeni sıkıntılar yaratacağı görülüyor. (2013)