11 Aralık 2013 Çarşamba

YER ALTINA İNMELİYİZ…



                     Yer altına çekilmeliyiz

Çocuklarımız, dostlarımızı ve ekmeklerimizi yanımıza alıp, yer altına çekilmeliyiz.
Gizlice yaşamalıyız, konuşmadan, sessizce, gülümseyerek.
İtirazlar büyüterek, kuytu köşelerde, gülümseyerek yaşamalıyız.
Sendikalarımızı, derneklerimizi, partilerimiz, vakıflarımızı ve tüm emek verdiğimiz kurumlarımızı alıp yanımıza, yer altına inmeliyiz.
Yer altında yazmalı kitaplarını yazarlarımız, gazetecilerimiz yer altından haberler toplamalı, gazetelerimiz, dergilerimiz yer altında çıkmalı.
Şairlerimiz gizlendikleri yerlerden yazmalı isyan şiirlerini.
Aşklar yer altında yaşanmalı, çocuklarımız yeni oyunlar bulmalı yeraltına dönük…
Güneşimiz de yanımıza alıp yer altına inmeliyiz…
Yer altını yer üstü yapmalıyız, tüm yaşamı taşıyarak…
Aşklar besleyerek, özlemler çoğaltarak ve bir gün diyerek umutluca, yeraltına inmeliyiz.
Bütün bir halkı bir gece ansızın yer altına taşımalıyız.
Gizlice…
Tutsaklarımızı, çaresizlerimiz, acılı analarımızı, yoksullarımızı ve yıkılmışlarımızı yanımıza alıp, inmeliyiz yer altına…
Yaşamı taşımalıyız yer altına, yaşatabilmek için umut yıktıklarımızı…
Yer altında olmalıyız, koruyabilmek için çocuklarımız, gençlerimizi…
Yer altında olmalıyız, toprağın damarına ulaşmak için…
Gizlice gülümseyerek, bize el sallayan güneşe, yüreklerimizi yer altına taşımalıyız…
Ölümlerden, nefretten, kinden ve sevgisizlikten korumak için kendimizi, yer altına çekilmeliyiz.
Yüreğimizin altından çıkıp, umut bileyerek yarına, yer altına inmeliyiz…
Özgürleşmeliyiz…
Gülümsemeliyiz…