15 Aralık 2013 Pazar

BİZ İNANMAYI SEÇTİK!



                                     BİZ İNANMAYI SEÇTİK

Biz inanmayı seçtik ve inandık.. Tüm benliğimizle ve bilincimizle. Bütün bir yaşamımızı bunun üzerine kurduk. Kendimiz gibi bildiğimiz yoldaşlarımızla, dostlarımızla dünyayı dize getirmeye yöneldik. Düşler kuruduk ve kurduğumuz düşlerimize sımsıkı sarıldık. Kendimizden ve birlikte yola çıktığımız yoldaşlarımızdan asla kaygı duymadık. Önce birbirimize inandık, sonra düşlerimize.

Biz inanmayı seçtik…

Kitap sayfalarına vardığımızda, inancımız çoktan devrim yapmıştı. Gençtik, pervasızdık, yürekliydik, inançlıydık. İşkence tezgahlarına, on yılları bulan tutsaklıklara,ölümlere hep inançla karşı koyduk. Güvenip hep sırtımızı döndük. Güvenip gece uykularına daldık. Yaşamlarımızı bütünleştirip, geleceğimizi birlikte gördük. Kırlaşmış saçlarımıza, yaşanmışlıklarımıza aldırış etmeden, yeniden demeyi bildik. Bilincimizi orta yere koyup, dünümüzü bugünleştirmeye çalıştık. Yaşamın olanca ağırlığına, kimliğimizle karşı durduk. Yıprandık, yorulduk ama asla çözülmedik. Yılmadık, güvenimizden ve inancımızdan taviz vermedik. Yaşam sıkıntılı bir yolsa, biz bu yolun sonuna kadar, kendi kimliğimizle gitmeye karar verdik.

Bu uzun süreçte bize yaşam düştü. Ölen yoldaşlarımızın sızısını, yüreğimizde bir hançer gibi taşıyarak onurlu yaşamda ayak direttik. Onları hiç unutmadık, unutulmasına izin vermedik, anılarını ufkumuzda bildik. Biz devrimciliği yaşam belledik.

İhanetler yaşadık… Onursuz insanlar da çıktı içimizden, bizi satanlar, pazara malzeme edenler. Şehitlerimize dil uzatanlar,tarihimizi kirletenler, ihanete göğüs dönenler. Asla sessiz kalmadık, dünü bu günde de savunduk. Bu günü, dünle yoğurup, karşı durduk.

Doğruları, yanlışları ayrıştırdık. Bu günkü bilincimizle, dünkü yaşanmışlılarımızı yeniden süzgeçten geçirdik. Olayları irdeledik, tanıklarla konuştuk, belgelere başvurduk, yeniden tartıştık. Yanlışları tespit edip, doğruları öne çıkarttık. Yanlışlarda bizimdi, doğrularda. Sahiplenmesini bildik. Geçen geçmiştir deyip, geçmişte bırakmadık. Açımlayıp, sorgulayıp tarihsel yerine oturttuk.

Neredesiniz bire insanlar, neredesiniz… İhanetler hiç mi canınızı acıtmıyor? Bu yolda şehit olan yoldaşlar, sizin de yoldaşlarınız değil miydi?
Neden korkuyorsunuz?
Neden çekiniyordunuz?
Neredesiniz..
Nerede....